İzmit merkezinde kentsel dönüşüm KAÇINILMAZ

Kocaeli genelinde 1999 depreminden önce yapılan binaların yorgunluğu ve zemin sıvılaşmasının en fazla örneklerinin görüldüğü İzmit şehir merkezi, kentsel dönüşüme acil ihtiyaç duyulan alanlardan biri. Kocaeli’de Gölcük ve Cedit gibi önemli dönüşüm örneklerinin ardından kent merkezinin de bir an önce dönüştürülmesi ve afete hazır bir şehir için gerçek örneklerin ortaya çıkartılması gerekiyor.

BİNA TARAMASI BİTMEK ÜZERE

Ülkemizin ve Kocaeli’nin birinci gündemi depreme hazırlık. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden sonra ülke gündemine oturan “Depreme ne kadar hazırız?” sorusunun cevabını arayan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, KOÜ ve İnşaat Mühendisleri Odası ile birlikte ilimizin bina stokunu 27 Temmuz tarihinden bu yana tarıyor. 1999 depremi öncesi inşa edilen 161 bin 691 binanın tamamının taranması bitmek üzere. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Bu çalışma sonrası bir eylem planı çıkaracağız. Yeni kentsel dönüşüm alanları ortaya çıkacak” diyor.

GÖLCÜK BENZERİ YENİ PROJELERE İHTİYAÇ VAR

Bilindiği gibi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Emlak Konut ve TOKİ iş birlikleriyle birçok önemli kentsel dönüşüm projesini ilimizde sürdürüyor. Körfez Barbaros Mahallesi, Dilovası Tavşancıl ve İzmit Cedit gibi çok önemli dönüşüm projeleri devam ediyor. Ancak en dikkat çekici olanı, bölge halkının da güvenini kazanan ve hızla devam eden Gölcük Merkez Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi… Temel atma aşamasına yaklaşan projede Türkiye’deki en sağlam zemini oluşturma çalışması devam ediyor. Yerin 18 metre altında perde duvarlar örülüyor. Ancak benzer merkezi kentsel dönüşüm çalışmasına ihtiyaç, sadece Gölcük’te yok.

ZEMİN SIVILAŞMASI RİSK YARATIYOR

Kentsel Dönüşüm Master Planı’nda zemin açısından en riskli görülen alanlardan biri İzmit merkezindeki Karabaş Mahallesi’nin Cumhuriyet Bulvarı (Yürüyüş Yolu) ile sahil arasında kalan bölümü. Bölgenin ciddi bir kentsel dönüşüme ihtiyaç duyduğu konuşuluyor. Alüvyon zemin nedeniyle bölge olası bir depremde en ciddi riski taşıyan alanların başında geliyor. Sadece zemin sıvılaşması ve alüvyon zemin değil; bölgedeki bina stoku ve çarpık şehirleşme de kentsel dönüşümü kaçınılmaz kılıyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜM İHTİYACI ARTIYOR

Bilindiği gibi Yeni Cuma Camii ve Kocaeli Adliyesi arasında 312 parselin bulunduğu bölgede zemin sıvılaşması ve depremler nedeniyle binalar yamuluyor. Bazı binaların boşaltılıp yıkıldığı bölgede 304 bina ve 2 bin 333 bağımsız bölüm yer alıyor. Bu bölgedeki dairelerde 2 bin 735 İzmitli yaşıyor. Gündüz nüfusu, iş yerlerinin çokluğu nedeniyle daha da fazla olan bölgenin dönüşüm ihtiyacı her geçen gün sıvılaşan zemin ve yamulan binalar nedeniyle artıyor.

İLK AKLA GELEN YER: Türkiye’de yaşanan her depremden sonra Kocaeli’deki yerel basının ilk aklına gelen yer Kocaeli Adliyesi’nin karşında bulunan binalar. Bu binalar zemin sıvılaşması nedeniyle her geçen gün giderek yamuluyor, binaların arasındaki açıklık ise genişliyor.

HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK AYRILIYORLAR: Adliye karşısında bulunan binaların sahipleri, binalarının depremde hasarlı olmadığını, belgeleri ile yıllardır evlerinin sağlam olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Ancak binaların hasarlı olup olmaması dışında zeminin yapısı gözden kaçırılıyor. Oysa zemin sıvılaştıkça binaların arasında oluşan ayrık giderek genişliyor.

OTOPARKA DÖNEN SOKAKLAR: Tüm Kocaeli’nin ortak sorunu olan otopark sorunu, kent merkezi için daha da büyük bir problem. Dar olan sokaklara yapılan çift yönlü parklanmalar sokaklardan sadece bir aracın geçişine izin veriyor. Kaldırımların da otopark olarak kullanılması, yayaların trafik güvenliğini de ortadan kaldırıyor. Kentsel dönüşüm ile otopark alanları da planlanırsa bu görüntüler ortadan kalkacak.

METRUK YAPILAR: Karabaş Mahallesi’nde bulunan metruk yapılar da kent merkezi güvenliğini riske sokuyor. Bu binalarda bulunan iş yerleri ve yaşam alanları ciddi risk altında. Olası bir depremde ya da afette bu binalar kent merkezi için risk oluşturuyor.

MAKYAJLA KURTARMAK İSTİYORLAR: Karabaş Mahallesi’nin alüvyon zemine sahip olan Kocaeli Adliyesi ve Yeni Cuma Cami arasındaki bölgede yamulan binaların bazılarında yapılan makyaj gözden kaçmadı. Binaların arasında zemin sıvılaşmasından kaynaklı oluşan boşlukların, ev sahipleri tarafından kapatılarak bina ile aynı renge boyanması dikkat çekiyor.

YAMUK BİNALARIN SİMGESİ: Yamuk binaların simgesi haline gelen Cumhuriyet Bulvarı’nda Midyeci Ahmet binasının yanındaki Mesut Apartmanı ile Midyeci Ahmet’in binası arasındaki boşluk neredeyse bir metreyi bulacak. Ama binanın yamukluğu nedense kimseyi artık korkutmuyor.

BİNALARIN ÜZERİNDEKİ YÜK: Karabaş Mahallesinin riskini oluşturan sadece yamuk binalar değil. Aynı zamanda 6 Şubat depremlerinde gördüğümüz gibi binaların üzerindeki yükler de büyük bir sorun. Mahallede büyük baz istasyonları binaların üzerinde yer alıyor. Baz istasyonlarının neden olduğu yük dışında, olası bir depremde yıkım yaşanması halinde iletişimin kesilmesine de neden olacağı göz ardı edilmemeli.

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.