Gebze EYT ve Emekliler Dernek Başkanı Nuh Erdoğan emekli maaşlarına ilişkin bir süredir devam eden oturma eylemlerinde Ankara’ya yürümek isteyen emeklilere Valilik izni verilmediğini duyurdu
Gebze EYT ve Emekliler Dernek Başkanı Nuh Erdoğan öncülüğünde, emekli maaşı ile geçinemeyen emekliler yaklaşık 1,5 ay önce oturma eylemi başlatarak imza kampanyası sürdürüyordu. Topladıkları imzalarla yüzde 25 sefalet zammını protesto etmek için Ankara‘ya yürümek isteyen emeklilere Valilik izin vermedi. Dernek başkanı Erdoğan konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bizim Hikayemiz Temmuz ayında Emeklilere verilen zam oranlarıyla başladı. Emekliye verilen %25 sefalet zam oranı zamların fırtına gibi geldiği ortamda kabul edilemez di. Çünkü Memura %86 Emekliye %25 En düşük memur maaşı 22,000 TL en düşük emekli maaşı 7,500 TL Tam üç katı fark var. Adalet bunun neresinde, Hak bunun neresinde, bu ücretle nasıl geçinilir ki. Dernek yöneticisi 3 arkadaşımız Ramazan, Özgür ve Selcuk tepki olsun diye Gebze’den Ankara’ya bireysel yürüme kararı aldılar. Talepleri Güvenlik gerekçesiyle red edildi, Tepkimizi sürdürmek için Kent meydanında bir hafta oturma eylemi yaptık. Tüm vatandaşları duyarlı olmaya davet etmek 7.500 TL emekli maaşıyla geçinemiyoruz demek için imza kampanyasına başladık. İmza kampanyası bugün 72 gününde dile kolay 72 gün oldu.
“VATANDAŞ YERİNE BİLE KOYULMUYORUZ”
Bu 72 gün boyunca bekledik ki bizleri yönetenler yetkililer hükümetimiz, Hükümet ortakları AKP, MHP, Yeniden Refah, Büyük Birlik Partisi, sesimizi duysun, görsün diye bekledik. Vatandaşın, Emeklinin sorunu, derdi var mı? İmza standımıza gelipte burada niye imza topluyorsunuz, 7,500 sefalet maaşla nasıl geçiniyorsunuz diye soran dahi olmadı. İmza standımıza gelmediler bile, Hatta kendimizi hatırlatmak için AKP standına giderek sorunlarımızı dile getirdik ilçe başkanlığından randevu talep bile ettik daha ne yapalım. Anladık ki emeklinin hiçbir değeri yok, vatandaş yerine bile koyulmuyoruz. Öz vatanında garip kalmış emeklileriz artık. Her insan kendinden büyük insanlara saygı göstermelidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, her insana saygı göstermiş ve yaşlı insanları sevmiş, hürmet göstermiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşlı insanlar ile ilgili şu sözü söylemiştir ; ” Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur. “
“PRİM ÖDEYEREK GEÇİRDİK”
‘emekli’nin kelime anlamı :“Emek harcayarak elde edilen, zor olan, zahmetli olan demektir. Emeklilik haktır. Emeklilikte insanca yaşamak haktır ve bunu sağlamak da devletin görevidir, sorumluluğudur” Bugün emekliler çarşıya pazara gidemez hale geldiler satın alma güçleri kalmadı. gelen zamların durdurulmasını talep ediyoruz. Bu enflasyon durmazsa emekli daha da perişan olacaktır. TÜİK’ in açıklamış olduğu TÜFE oranları sayesinde emekliler enflasyon karşısında ezdirildi. 2003 yılı asgari ücret 226,00 TL, emekli taban aylığı 332,00 TL’ idi. Bugün asgari ücret 11.402,00 TL emekli taban aylığı ise 5.683,00 TL 2003 yılından bu yana asgari ücret 51 kat artmış Emekli Taban Aylığı ise 17 kat artmıştır. Her zam döneminde Emeklilerden fedakârlık beklenmiştir. Bizler emekli olana kadar hayatımızın en az 25 yılını sosyal güvenlik sistemine prim ödeyerek geçirdik.
8 MİLYON EMEKLİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR
Henüz maaşımızı cebimize koymadan, çoluğumuzun çocuğumuzun ihtiyaçlarını karşılayamadan, bu devletin belirlediği oranda, bu devletin belirlediği Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim ödedik. Onların belirlediği şartlarda emekli olduk. Şimdi hükümetin bir yetkilisi çıkıyor, emeklilerin bütçeye yük olduğundan bahsediyor. Biz emekli olana kadar bütün primlerinizi sizin belirlediğiniz oranda ödedik. Bütçeye yük olan birileri varsa asla emekliler değildir, Emekliler primlerini peşinen ödemişlerdir. Bütçeye yük olan birileri varsa birkaç kurumdan ballı huzur hakkı alanlar, ömür boyu milletvekili olarak maaş alanlar, kamunun bütün imkânlarını ömür boyu kullananlardır. Türkiye’de yaklaşık 8 milyon emekli açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Her geçen gün daha da yoksullaşan emeklilerin sorunları içinden çıkılmaz hal alırken, birçok emekli ise geçinebilmek için emekliliğine rağmen çalışmak zorundayız.
“UMARIM DUYARSIN EMEKLİLER DE DESTEK OLURLAR”
Kök aylıklar 4500-5000 yerinde duruyor. Temmuz ayındaki artışlarda milyonlarca emekli arkadaşımız bir lira bile artış almadı. Bütün emeklilere insanca yaşayacakları bir ücret verilmelidir. Emeklileri enflasyona ezdirenler; emeklilerin sağlık hakkına, barınma hakkını, insan onuruna yakışır bir yaşamı çok görmüşlerdir. Gebze’li emeklilerle topladığımız binlerce imzamızı bu kutuya koyduk. Biz bu kutuya imzalarımızla birliktede, Umutlarımızı yükledik. Geleceğimizi yükledik Hayallerimiz yükledik. Huzuru yükledik Mutluluğu Yükledik Barışı Yükledik. Kardeşilği yükledik. Ayrışmayı değil Birlikte mücadele etmeyi YükledikBirlik beraberliği yükledik. Güzel günleri yükledik Ankara’ya kadar yol yapsın diye yüreğimizi yükledik. Umarım duyarsız emeklilerde destek olurlar. Hakedilmiş kazanılmış haklarımıza İnsan onuruna yaraşır maaşlarımıza bir an önce kavuşuruz. Hükümetimizden 16 milyon emekli adına taleplerimiz;
TALEPLER
Yüksek Enflasyon karşısında alım gücümüz düştükçe maaşımızda eriyip gitti. derhal hayatımızı etkileyen zamların durdurulması. Bütün emeklilere dul yetim aylığı alanlar dahil en düşük emekli kök maaşının dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) + 3,000 TL Refah payına sabitlenmesi. Yüksek Enflasyona bağlı yaşam şartlarının zorlaştırması sebebiyle 3 ayda bir Emekli Maaş artışının yapılması, Yılda iki defa verilen Bayram ikramiyesi 15.000 TL yükseltilmesi İntibak yasasının acilen çıkarılması prim kazancı ve prim ödeme gün sayısı aynı veya farklı olmasına rağmen, 2000 yılı önce emekli olanların daha fazla emekli maaşı almaları emekliler arasında yaşanan maaş eşitsizliğin giderilmesi, Adaletli maaş uygulamasına gidilmesi. Sağlıkta katkı payının kaldırılması. Ücret kesintisi nedeniyle bir çok emekli Muayene olmaya gidemiyoruz. Çalışma hayatında esnek çalışma düzenlemesi talep ediyoruz. Biz bu ülkede bir Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasında bir yaşama mahkûm olmak istemiyoruz. Yıllarca verdiğimiz primlerimizin karşılığını talep ediyoruz. Kısacası Sosyal yardım niteliğinde bir maaş değil. İnsan onuruna yaraşır bir ücret talep ediyoruz. Haklarımızı alana kadar hem alanlardan ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Şimdi sizlere 72 gündür alanda birlikte mücadele eden dostlarımıza bırakacağım.