Eğitim-Bir-Sen Kocaeli 1 Nolu Şubesi, “Öğretmenlik Meslek Kanunu Yasa Tasarısı’nın yeniden düzenlenmesini istedi, taleplerini sıraladı.
Eğitim- Bir-Sen Kocaeli 1 Nolu Şubesi bugün İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde Öğretmenlik Meslek Kanunu Yasa Tasarısı’na ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı, “Öğretmenlik meslek kanunu, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalı. Eğitimcileri bölmemeli, haklar yarım kalmamalı” demek topladıklarını dile getiren Memur-Sen Kocaeli İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Şahin Yaşlık okudu.
Kocaelili eğitimciler sesini yükseltti!
KANUN YENİDEN DÜZENLENMELİ
Yaşlık, “Bugün buraya, yüksek sesle; ” Uzun yıllar ihtiyaç haline gelen ve yıllarca talep ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, nihayet bundan iki yıl önce çıkarılmıştı. Ancak ne yazık ki çıkarılan kanun, bütün uyarılarımıza rağmen ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenmemiş, daha ilk uygulamasında yetersizliği ortaya çıkmıştı. Kapsamı dar tutulmuş; şube müdürlerini, İlçe Milli Eğitim Müdürlerini, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarını, bakanlık ve eğitim müfettişlerini, şahsa bağlı uzmanları ve araştırmacıları kapsam dışı bırakan mevcut kanunun bir kısım maddeleri ise Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Bugünlerde yetersizliği açık ve iptal edilen maddeleri ile uygulama şansı kalmayan kanunun yeniden düzenlenmesi ve bu sefer kapsamı geniş, şiddete yaptırım içeren ve eğitimcilerin tamamını memnun edecek bir kanun tasarısı, TBMM gündemine gelsin istiyoruz.
UZMAN ÖĞRETMENLİK VE BAŞÖĞRETMENLİK
Ülkemizin kamu personel sistemi, kamu politikasının belirlenmesi, yürütülmesi ve düzenlenmesi konusunda şef, şube müdürü, daire başkanı, genel müdür şeklinde hiyerarşik sıralanan yönetim hizmetleri kadro grubu şekilde tasarlanmıştır. Nitekim kariyer uzmanlığından şef ve daha üstü kadrolara uzanan bir mesleki kariyer ve görevde yükselme silsilesi kurgulanmıştır. Ancak yönetim hizmetleri kadro grubuna görev, yetki ve sorumluluklarının genişliğiyle uyumlu olmayacak şekilde sınırlı özlük hakları ve yetkileri verilmiştir. Hiyerarşik olarak kendilerine bağlı ve yönetim, karar alma, uygulamaya koyma, hesap verme sorumluluğu bulunmayan diğer kamu görevlilerinden çok da farklılaştırılmamış bir seviyede özlük haklarının verildiği görülmektedir. Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda da kanunun kapsamı yönüyle düğme daha baştan yanlış iliklenmiş; uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları, eğitim öğretimin içerisinde bilfiil bulunan ve çoğunlukla da öğretmenlik unvanını kazanılmış hak olarak uhdesinde bulunduran şube müdürleri ile dengi ve üstü kadrolarda bulunanlar, fiilen öğretmenlik yapmadıkları ve genel idare hizmetleri sınıfına dahil olmaları gibi gerekçelerle kariyer basamakları sınavına girmelerine dahi imkân tanınmamıştır.
Kocaelili eğitimciler sesini yükseltti!
ADIM ATMAYA ÇAĞIRDILAR
Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler gerçekler bağlamında eğitimciyi ayrıştırmayan bütünleştiren, farklılaştırmayan eşitleyen, engellemeyen destekleyen; eğitimi ve eğitimciyi bütüncül, eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir bakışla ele alan bir meslek kanunu içeriğinin oluşmasının mümkün ve elzem olduğuna inanıyoruz. Eğitimcinin hak ve yetkilerini genişleten, ona destek olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve destek sunacağını bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyoruz. Siyasi iradeyi ve TBMM’yi meslek kanununda beklentileri karşılayan, millî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik/başöğretmenlik unvanına dayalı hakların tanınması konusunda adım atmaya çağırıyoruz”
TALEP VE İSTEKLER
Bu vesile Öğretmenlik Meslek Kanunu ve gündemimizde ve takibimizde olan bazı konuları özetleyerek yüksek sesle diyoruz ki;
Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemelidir.
Ek ders ücreti artırılmalıdır.
Uzman ve başöğretmenlik kıdem süreleri söz verildiği gibi 5 ve 10 yıl olmalıdır.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası katmerli ceza haline getirilmemelidir.
Birinci dereceye gelen bütün memurlara 3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir.
Kadroya geçen öğretmenler, kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanmalıdır.
Anayasal bir hak olan aile bütünlüğü teminat altına alınmalıdır.
Sözleşmeli öğretmenlik ve öğretmen alımında mülakat kaldırılmalıdır.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçişin önü açılmalıdır.
İptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesine çözüm üretilmelidir
Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmelidir’ ifadelerini kullandı.